Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz

Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz

Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz

 

CHP Kayseri İl Başkanı Ümit ÖZER ;

Yeryüzünün cenneti Anadolu'nun kapılarının açıldığı 1071 Malazgirt Zaferinden sonra Türk Milleti'ni bu bereketli topraklardan koparıp atmak için Türk Milletinin düşmanları ve onların yerli işbirlikçileri hiçbir zaman boş durmadı. Öncelikle Anadolu'nun Türk yurdu olmasının kapılarını açan Sultan Alparslan ve tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum. Anadolu'nun Türk yurdu olmasını hazmedemeyenler ve onların yerli işbirlikçileri Birinci Dünya Savaşı'nın ardından bekledikleri fırsatın doğduğunu düşünerek, kendi saltanatı için vatanını satanların da yardımıyla güle oynaya Anadolu'yu işgal ettiler. Ama hem emperyalistlerin hem de onların yerli işbirlikçilerinin bilmediği, hesaba katmadığı bir gerçek vardı. Tarih boyunca esareti kabul etmeyen Türk Milleti'nin ihanet içindeki sarayın değil "Ya istiklal ya ölüm" diyerek yola çıkan Ebedi Başkomutanımız, Ulu Önderimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yanında saf tutacağıydı. Ulu önderimizin etrafında kenetlenen Türk Milleti yokluklar içinde ama dil, din, ırk, mezhep ve inanç farkı gözetmeksizin bir araya gelerek; yan yana, omuz omuza mücadele vererek büyük bir destan yazdı. Bu destanın zaferle taçlandığı gündür 30 Ağustos…

30 Ağustos kendi saltanatı için vatanını satanların değil, Sivas Kongresi'nde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün karşısına geçen ve 'Mandayı kabul edemeyiz. Eğer manda fikrini kabul edecek olanlar varsa bunları şiddetle reddeder ve kınarız. Eğer manda fikrini kabul ederseniz sizleri hain ilan ederiz' diyen Tıbbiyeli Hikmet'in zaferidir.

İşgal kuvvetlerinin denize döküldüğü 30 Ağustos kurtuluş savaşının sonu ama yeni Türkiye'nin başlangıcıdır.

30 Ağustos Cumhuriyete ve demokrasiye açılan bir kapıdır.

İşte bu yüzdendir ki 30 Ağustos herkeste aynı coşkuyu, aynı heyecanı yaratmaz.

Yaratmasını da kimse beklemesin…

Bizim için büyük bir zafer olan 30 Ağustos, "Keşke Yunan galip gelseydi" diyenler için yıkımdır.

Son nefeslerine kadar, kurum bağlamış kara yüreklerinde Türk'ün büyük zaferinin acısını yaşayanlar ve onlara hürmet edenlerin bu zaferi kutlamalarını, coşkumuza ortak olmalarını beklemiyoruz.

Ama onlara şunu hatırlatmak isteriz; Bugüne kadar türlü bahanelerle Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm mili günlerinden kaçtınız, kaçmaya çalıştınız. Bugün de pandemi bahanesiyle 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlatmamaya çalışıyorsunuz ama başaramayacaksınız?

Bu milletin değerlerini birbiriyle çarpıştırmaya çalışıyorsunuz, başaramayacaksınız!

Fesli akıl hocalarınızın rüyalarını yaşatmaya çalışıyorsunuz, başaramayacaksınız!

1071 Malazgirt Zaferi ile bize yurt olan bu topraklar 30 Ağustos Zaferi ile ebediyen Türk yurdu olarak tescil edilmiştir ve öyle kalacaktır.

Bu millet sizin yerli ve milli olma iddianızın, ancak kendi saltanatı için vatanı satanlarınki kadar gerçek olduğunu gördü.

Biz 98 yıl önce nasıl emperyalist güçleri ve onun yerli işbirlikçilerini başarısızlığa uğrattıysak bu milletin düşmanlarını, bu yurda göz koyanları yine başarısızlığa uğratacağız.

Türk milletinin kurtarıcısı, Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, kahraman şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, Kayseri kamuoyunu saygı ile selamlıyorum.(kurum haberi)