KAYSERİ TİCARET ODASI(KTO) ŞUBAT AYI MECLİS TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ. TOPLANTIDA KONUŞAN KTO BAŞKANI ÖMER GÜLSOY, ”MİLLETİN İRADESİNE KARŞI YAPILAN TÜM DARBELER YENİLGİYE MAHKUMDUR” DEDİ.KAYSERİ TİCARET ODASI(KTO) ŞUBAT AYI MECLİS TOPLANTISI GERÇEKLEŞ
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Şubat Ayı Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan KTO Başkanı Ömer Gülsoy, ”Milletin iradesine karşı yapılan tüm darbeler yenilgiye mahkumdur” dedi.
KTO Meclis Salonu’nda gerçekleşen Şubat Ayı Meclis Toplantısı’na Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, yönetim kurulu üyeleri ve oda üyeleri katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, “Bugün 28 Şubat’ında yıldönümü. Biliyorsunuz 27 yıl önce 1997 yılında Postmodern bir darbe yaşamıştık. Millet iradesinin nasıl tarumar edildiğini, seçilmişlerin kurduğu hükümetlerin nasıl baskıyla yıkıldığını gördük. Ama en çok inançlı iş adamlarına insafsızca nasıl baskı yapılıp fişlendiklerine o süreçte şahit olduk. 28 Şubat, bu ülkede ağır sanayi hamlesini başlatan merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın şahsında tüm inançlara karşı yapıldı. Tüm darbecilerin esamesi bugün okunmuyor. Milletin iradesine karşı yapılan tüm darbeler yenilgiye mahkumdur. ‘Yaşasın Demokrasi’ diyorum. Ülkemizde devlet yönetiminde ve siyasette önemli izler bırakan; 54. Hükümet Başbakanı ve TOBB eski Başkanlarımızdan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı, vefatının 13. yıl dönümünde rahmet ve hürmetle anıyorum. Mekânı cennet olsun” ifadelerini kullandı.
“Dünyanın çok hassas bir süreçten geçiyor”
Konuşmasında ekonomiye de değinen Başkan Gülsoy, “Savaşlar, iklim krizi, ekonomik kriz, salgınlar, gelir eşitsizliği gibi çoklu krizlerin yaşandığı acımasız bir rekabet dünyasında yaşıyoruz. Ticarette alınan radikal kararlarla yeni bir ekosistem kurulmaya çalışılıyor. Nereye evrileceğini, dönüşeceğini kestirmek zor. Önümüzde ikiz dönüşüm yani yeşil ekonomiyi ve dijitalleşmeyi anlatmamız lazım. Buralarda şimdiden önlem almalıyız ve de yatırım yapmalıyız. Bunu bir külfet olarak görmemeli, dünyaya uyum sağlamalıyız. Gelecek burada diyoruz. Ülkemiz ekonomisine baktığımızda ise İş dünyası olarak finansmana erişim, piyasalardaki fiyat istikrarsızlığı gibi ekonomik sorunlarımız, maalesef devam etmekte. Biliyorsunuz, Eylül ayında, 2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program açıklanmıştı. Program kapsamında, 2023 yılı sonu enflasyonu yüzde 65 civarında, ikinci ayının sonuna geldiğimiz 2024 yılı sonu enflasyon ise yüzde 33 olarak belirlenmişti. Zira, yıllık enflasyon hala yüzde 65 civarında seyrediyor. Tabii ki, enflasyonun düşmesini, istihdam oranımızın yükselmesini, işsizlik oranımızın azalmasını, girdi maliyetlerin düşmesini, döviz kurlarının stabil bir seyir izlemesini iş dünyası olarak en çok biz istiyoruz. Çünkü, yaşanacak ekonomik iyileşme yatırım, üretim, istihdam, ihracat ve fiyat istikrarı ile hayat pahalılığı azalacak, arz-talep dengesi çerçevesinde üretim ve tüketimde artış yaşanacak. Dolayısıyla, en büyük beklentimiz, enflasyonun düşmesi için ekonomiden sorumlu üst düzey yetkililerin de dile getirdiği “rasyonel zeminde” gerekli yapısal reformların hızlıca yapılıp fiyat istikrarına kavuşmayı bekliyoruz. Sahip olduğumuz ticari, sanayi, tarım ve turizm potansiyeli açısından değerlendirildiğinde, ülke olarak içinde bulunduğumuz mevcut durumu daha fazlasıyla hak ediyoruz” şeklinde konuştu.
“2024 yılına güzel bir giriş yaparak, Ocak ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına 2,98 artış ile 287 milyon 565 bin dolarlık ihracat yaptık”
2023 yılını 3 milyar 625 milyon dolar ihracat yaparak kapattıklarını dile getiren Gülsoy, 2024 yılına güzel bir giriş yaptıklarını ve Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2,98 artışla 287 milyon 565 bin dolarlık ihracat yaptıklarını söyledi. Gülsoy, “Kayseri olarak İthalatımız ise Ocak ayında 87 milyon 987 bin dolar oldu. Geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 16,54 azalış gerçekleşti. 2024 yılı ekonomik daralmayla karşı karşıya kalacağımız kolay bir yıl olmayacak. Yalnızca ülkemizde değil tüm dünyada ekonomik anlamda sorunlar devam ediyor. Jeopolitik riskler artıyor, dünyadaki siyasi kriz derinleşiyor. Ayrıca İsrail-Hamas savaşına bağlı olarak Kızıldeniz’de yaşananlar bizleri yeni bir tedarik zinciri krizi ile karşı karşıya bırakıyor. Tüm bunlar üretim maliyetlerinin yüksekliği ile birleşince rekabet gücümüz giderek zayıflıyor. Dolayısıyla ihracatta mevcut konumumuzu korumamızın dışında hedeflere ulaşabilmemiz için ihracatçılarımızın desteklenmesi oldukça önemli” diye konuştu.
“Kayserinin projelerini bu şehrin en büyük meslek örgütü olarak takip etmeyi sürdürüyoruz”
Kayseri’nin en büyük meslek örgütü olarak kentteki gelişimleri takip ettiklerini belirten Gülsoy, “Her zaman dillendirdiğimiz gibi “Ulaşım olmadan ticaret olmaz” sloganımızı tekrarlamak istiyorum. Yeni Havaalanımız hizmete başladı. Emeği olan herkese teşekkür ediyorum. En büyük sorunumuz olan Lojistik Merkez konusunda Büyükşehir Belediye Başkanımız geçen ay yine bu mecliste projesinin hazır olduğu müjdesini verdi. Otoban bağlantı yolu bir diğeri ise koyteyner raylı taşımacılık için daha fazla gayret etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Atıl durumda olan mera vasfını yitirmiş arazilerin ekonomiye kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda da Sayın Başkanım, sizin desteklerinizi bekliyoruz. Belirttiğim konuların üzerinde, önümüzdeki dönemde de takipçisi olacağımızı ifade etmek istiyorum. Kayseri Ticaret Odası olarak uzun uğraşlar verdiğimiz Kayseri Pastırması’nın Avrupa Birliği’nde coğrafi işaret tescili verilmesinde sona geldik. Karar Resmi Gazete’de yayımlanarak ilan süreci için askıya çıktı.3 aylık resmi bekleme sürecimiz başladı. Süreç tamamlandıktan sonra artık Pastırma denilince tüm dünyada akla gelecek şehir Kayseri olacak. Yani Pastırmamız, Avrupa Birliği Coğrafi İşaret Tescilini alarak koruma altına alınacak. Şehrimize ve ülkemize hayırlı olsun” dedi.
Coğrafi işaretler, ürünlerin ait olduğu bölge ve yörenin tanıtımı için güçlü bir reklam kaynağıdır”
Başkan Gülsoy, Kayseri’nin yöresel ürünlerini korumak ve kayıt altına almak için KTO olarak başarılı çalışmalara imza attığını dile getirerek, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Kayseri Pastırması’nın Avrupa Birliği tarafından da tescillenmiş olması, ulusal da ve uluslararası mecralarda da bilinirliğini ve tercih edilirliğini artıracaktır. Bu nedenle prestij ve ekonomik anlamda da üreticiye büyük bir fayda sağlayacaktır. Kayseri Pastırması’nın Avrupa Birliği tescil etiketi, işlenmiş et ürünlerinin mevzuatsal anlamda ihracına müsaade edilen ülkeler tarafından da yine bir güven potansiyeli olarak algılanacaktır. Kadim şehrimizin yöresel ürünlerini korumak ve kayıt altına almak için Kayseri Ticaret Odası olarak başarılı çalışmalara imza attık. 2024 yılı itibariyle ülkemizde coğrafi tescil sayısı 1525’e ulaştı, 661 üründe başvuru aşamasında bulunuyor. TOBB’un desteğiyle AB’de tescilli ürün sayısı 21’e çıktı. Kayseri Pastırması’nın da Avrupa Birliği tescili almasıyla birlikte bu sayı 22’ye yükselecek. Bu şehrimiz açısından da çok büyük prestij olacak. Bizler, şehrimizin kadim geçmişini ve medeniyetler harmanını en iyi anlatan ve yaşatan yöresel ürünlerini bir araya getirmeye gayret ediyoruz. Bu arada en son olarak Kayseri Sucuk İçi’nin de coğrafi işaret tescilini aldık. Odamızda coğrafi işaretli ürün sayımızı 14’e çıkardık. Rabbim hepimize ülkemize, milletimize sadakatle hizmet etmeyi nasip etsin. Bu duygularla içinde bulunduğumuz 3 ayların tekrardan mübarek olmasını diliyor, şimdiden Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum. Rabbimin bizi Ramazan ayına ve bayramına sağlıklı ağız tadıyla huzur içerisinde ulaştırmasını niyaz ediyorum. Değerli Melikgazi Belediye başkanımız ve heyetine, meclisimize teşriflerinden dolayı hepiniz adına tekrar teşekkür ediyorum.”
Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu da, “Bugün bu toplantıdan önce Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocayı anma programına katıldık. Mekanı cennet olsun. Aynı zamanda 28 Şubat Posrtmodern darbe girişiminin yıldönümü o zaman ben yurt dışındaydım. İnsan ülke dışında olunca daha da çok endişeleniyor. Cenab-ı Allah bir daha böyle günler göstermesin. Gazze’nin durumuna her sabah ve akşam bakıyoruz. İçimiz yanıyor. Ancak Gazze gibi mazlum coğrafyaların sıkıntı çekmesinin en büyük sebebi maalesef ki siyaset. Eğer ki siyaset düzgün insanların elinde olursa ülkenin önü açılıyor. Ancak sıkıntılı insanların eline geçerse de hakikaten bütün insanlar ekonomisinden, tarımına ve ticaretine kadar sıkıntı çekebiliyor. Dolayısıyla Cenab-ı Allah ülkemize liyakatli, bu ülkeyi seven, bayrağını seven, ezanını seven, insanını seven yöneticiler nasip etsin” şeklinde konuştu.
Başkan Palancıoğlu konuşmasının ardından yaptıkları ve yapacakları projeler hakkında oda üyelerine bir sunum yaptı.