Başkan Büyüksimitci: “Finansa erişimin kolaylaştırılması sanayinin çarklarının dönmesi için önemli”

Başkan Büyüksimitci: “Finansa erişimin kolaylaştırılması sanayinin çarklarının dönmesi için önemli”

KAYSERİ SANAYİ ODASI (KAYSO) YÖNETİM KURULU BAŞKANI MEHMET BÜYÜKSİMİTCİ, TEMMUZ AYI MECLİS TOPLANTISI’NDA YAPTIĞI AÇIKLAMASINDA, ŞİRKETLERİN FİNANSA ERİŞİMİNDE SORUN YAŞADIKLARINI SÖYLEYEREK, “FİNANSA ERİŞİMİN KOLAYLAŞTIRILMASI SANAYİNİN ÇARKLARININ DÖNM

Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, Temmuz ayı Meclis Toplantısı’nda yaptığı açıklamasında, şirketlerin finansa erişiminde sorun yaşadıklarını söyleyerek, “Finansa erişimin kolaylaştırılması sanayinin çarklarının dönmesi için önemli” dedi.
KAYSO Toplantı salonunda düzenlenen meclis toplantısına KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, yönetim kurulu üyeleri ve oda üyeleri katıldı. Küresel enflasyondan dolayı pazarlardan gelen yavaşlamaların bazı verilere yansımaya başladığını söyleyen Başkan Büyüksimitci, “Salgının neden olduğu krizle sarsılan dünya ekonomisi, yeni risklere karşı toparlanma mücadelesini sürdürürken, enflasyonla mücadele küresel ekonomide resesyon endişelerini artırmaya başladı. Başta Çin, ABD ve AB olmak üzere küresel piyasalarda artan resesyon kaygısı sıkça dillendirilmeye başladı. Bu kaygının olumsuz etkilerinin önümüzdeki aylarda ülkemizde de hissedilmesi muhtemeldir. Özellikle son 1,5 yıldır ihracat öncülüğünde büyüyen Türkiye ekonomisi için söz konusu pazarlardan gelen yavaşlama sinyalleri, bir takım verilere de yansımaya başladı. Ekonomistler resesyon beklentisinin oluşturduğu kaygının ikinci 6 ayda büyümede belirgin şekilde yavaşlama ile hissedileceğini söylerken, ihracatta ise yataylaşma ya da kısmi düşüş olarak kendini göstereceğini dile getiriyor. Resesyon endişelerinin getirdiği yavaşlamadan en çok etkilenenler, elbette Avrupa’ya daha fazla bağımlı olan sektör ve firmalar olacaktır. Bizimde Kayseri olarak ihracatımızın yaklaşın yüzde 50’sini Avrupa Ülkelerine yaptığımızı düşünürsek, çok daha temkinli olmamızda, alternatif pazarlara yönelmemizde fayda olacağını düşünüyorum. Çin’in hem COVID-19 hem de bir takım dengelerdeki değişiklikler karşısında ciddi yavaşlama içerisine girdiğini, Avrupa’nın da halen devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı’ndan tahmin edilenden daha fazla etkilendiğini, daha sert yavaşlamaya doğru gittiğini söyleyebiliriz. ABD’nin ise öncü göstergeler ışığında, bu yılın son çeyreği ya da gelecek yılın başı gibi resesyona girebileceği konuşuluyor. Diğer taraftan Uluslararası Para Fonu (IMF), Rusya’nın doğal gaz arzını kesmesinin Orta ve Doğu Avrupa’daki bazı ülke ekonomileri için yüzde 6’ya varan oranda daralma riski taşıdığını duyurdu. Yine IMF tarafından gaz tedarikinin kısmi olarak kesilmesinin hali hazırda Avrupa’nın ekonomik büyümesini etkilediğine, tamamen kesilmesinin çok daha ciddi sonuçları olabileceğine işaret ediliyor. Sonuç olarak küresel ortamda pandemi sürecinin devam etme ihtimali, savaşın ne zaman sone ereceği konusunun belirsizliğini koruması, küresel enflasyonun yüksek olması, enflasyonun düşürülmesi için daraltıcı politikaların ekonomileri yavaşlatması ve resesyon ihtimalinin konuşuluyor olması, önümüzdeki süreçte küresel ekonomik görünümünün olumsuz seyretme ihtimalini artırmaktadır” dedi.
Şirketlerin finansmana erişiminin kolaylaştırılmasının çok önemli olduğunu söyleyen Büyüksimitci, “Bildiğiniz gibi geçen hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararını açıkladı. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 14’te sabit tuttu. Böylece Merkez Bankası, üst üste yedinci kez Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizi değiştirmemiş oldu. Merkez Bankası Temmuz ayı Para Politikası Kurulu, küresel piyasaların en önemli gündem maddesi olan ve belirttiğim gibi resesyon ihtimalini öne çıkarırken, küresel çapta yükselen enflasyon ve bozulan beklentilere işaret etti. Öte yandan Avrupa Merkez Bankası (ECB) 11 yıl aradan sonra faizi 50 baz puan artırarak, enflasyonun bir süre daha istenmeyecek düzeylerde kalmaya devam edeceğini öngördüklerini açıkladı. Bu durum karşısında sanayicilerin ihracat pazar çeşitliliğini artırması, gerçekleşecek bir resesyondan etkilenmemek adına çok önemli. Sermaye ve finansmanı doğru yönetebilmek, yüksek katma değerli üretim ile ihracat kilogram birim değerini artırmak da yine alınabilecek tedbirlerden bazıları. Özellikle finansa erişim konusunda ciddi sorunlar yaşayan şirketlerimizin gerçekleşecek bir resesyondan etkilenmemek için finansal anlamda desteklenmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması, sanayinin çarklarının durmadan dönmesi açısından önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.
Büyüksimitci, ülke ekonomisine katkıda bulunan sanayicileri tebrik ettiğini söyleyerek, “Bildiğiniz gibi İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından her yıl gerçekleştirilen "Türkiye’nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2021" araştırma sonuçları geçen ay açıklanmıştı. Bu ayda İkinci 500 sonuçları açıklandı. İlk 500’de büyük bir başarı göstererek 15 olan firma sayımızı 18’e çıkarmıştık. İkinci 500’de geçen yıl 12 olan firma sayımızı bu sen 13’e çıkararak, burada da başarımızı devam ettirdik. Geçen ay açıklanan İlk 500’deki 18 firmamızla birlikte, Türkiye’nin 1000 büyük sanayi kuruluşunda 31 firmamız bulunuyor. Geçen yıl toplam firma sayımız 27 idi. Kayserili firmalarımız üretim ve ihracat yapmaya, istihdam oluşturmaya devam ederek, ülke ekonomisine katkıda bulunmayı sürdürüyorlar. Ben bu vesile ile İSO ikinci 500 listesinde yer alan firmalarımız başta olmak üzere, üretim, ihracat ve istihdam yaparak ülke ekonomisine katkıda bulunan tüm firmalarımızı bir kez daha tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum” dedi.