Mevcut yargı reformu stratejisi hakkında görüşlerini belirten Avukat Fatih Şen, bu reform ile ne amaçlandığı hakkında bilgiler verdi. Mevcut yargı reformu stratejisinde tutukluluk sürelerinin azaltılması, hükümlü olan kimselerinse mevcut durumda daha az cezaevinde kalması tasarlanmakta olduğunu kaydeden Avukat Şen; "Mevcut yargı reformu stratejisiyle ne amaçlanmaktadır? Bunun için tutuklu ve hükümlü ayrımını yapmamız gerekiyor. Tutuklu; hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmayan, kaçma, delilleri karartma şüphesi olduğu gerekçesiyle devletin bir süreliğine misafir ettiği kişidir. Hükümlüyse hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı bulunan, artık istinaf ve temyiz sürelerinden sonra hükmü gerçekleşen ve bununla birlikte cezası infaz aşamasına gelen kişiyi ifade ediyor. Mevcut yargı reformu stratejisinde tutukluluk sürelerinin azaltılması, hükümlü olan kimselerinse mevcut durumda daha az cezaevinde kalması tasarlanmakta. Bizim buna uygun altyapımız var mı? Daha önce bunlar yapıldı, defalarca af çıkartıldı, genel af çıkartıldı, kısmi af çıkartıldı, denetimle serbestlik süreleri artırıldı, infaz süreleri kısaltıldı. En son 2016´da gördük biz bunu. 1 Temmuz 2016´dan önce işlenen suçlar için cezaevinde kalınacak süre yarı oranında indirildi ve denetimli serbestliğe 2 yıl gibi bir boyut getirildi. Cezasının bitmesine 2 yıl kalan kimse denetimli serbestlikten faydalandı, tahliye oldu. Bunlar doğru mu, yanlış mı tartışılır ama bence gerekli. Çünkü cezaevlerinin şuan fiziki imkanları, içinde bulunan kimselerin yaşadığı durum bunu gerekli hale getiriyor maalesef" dedi. (İHA)