2009 yılında Yeşilhisar ilçesi Yeşilova köyünde M.S. (52) iddiaya göre, o zaman 13 yaşında olan komşusu Y.B.´nin kızı E.B.´yi önce sözle taciz etti. İddiaya göre, daha sonra mağdureyi tehditle metruk bir eve götüren M.S., burada kıza tecavüz etti. E.B., babasına giderek, M.S.´den korktuğu için sadece tacize uğradığını söyledi. Baba Y.B. komşusu M.S.´yi öldüresiye dövdü.
6 yıl sonra evlenince bakire olmadığı anlaşıldı
Olayın ardından 6 yıl sonra 2014 yılında 19 yaşına gelen E.B. evlendi. Genç kızın evlendikten sonra bakire olmadığı anlaşılınca, kızı ailesi köşeye sıkıştırdı. E.B. de 13 yaşındayken komşuları 52 yaşındaki M.S. tarafından sadece taciz edilmediğini, tecavüze de uğradığını, korktuğu için hiç kimseye anlatamadığını söyledi. E.B. ve ailesi, Savcılığa giderek M.S. hakkında suç duyurusunda bulundu. M.S. ile ilgili ´çocuğun nitelikli cinsel istismarı´ ve ´kişiyi hürriyetinden yoksun kılma´ suçlarından dava açıldı.
2015 yılında sanığa 19 yıl 7 ay hapis cezası verildi
30 Aralık 2015´te Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada mahkeme heyeti, duruşmaya katılmayan sanığa ´çocuğun nitelikli cinsel istismarı´ suçundan 15 yıl 10 ay, ´kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma´ suçundan ise 3 yıl 9 ay olmak üzere toplam 19 yıl 7 ay hapis cezası verdi. Sanık hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Sanık tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Yargıtay kararı bozdu, dosya geri gönderildi
Sanık avukatı sanığın suçsuz olduğunu iddia ederek Yargıtay´a bu kararı temyiz etti. Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 3. Ağır Ceza Mahkemesi´nin verdiği kararı bozarak, sanığı salıverip dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi.
Savcılık beraat istedi
Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada tutuksuz sanık M.S., mağdure E.B., babası Y.S. ve annesi D.S. ile avukatlar hazır bulundu. Cumhuriyet Savcısı, Yargıtay bozmasının uyulmasına ve sanığın beraatine karar verilmesini talep etti.
"Ağzı süt kokan 13 yaşında bir kıza bunlar yapılabilir mi?"
Mağdure E.B., mahkeme heyetine bir şey söyleyeceğini belirterek, annesinin ve babasının duruşma salonundan çıkarılmasını istedi. Bunun üzerine mahkeme heyeti, duruşma salonunda bulunan herkesi dışarı çıkardı. Mağdure E.B.´nin ağlayarak, ´Bu adam benim hayatımı mahvetti. Nasıl serbest bırakılır?´ diye bağırdığı duyuldu. Mağdurenin ifadesinin ardından anne, babası ve izleyiciler tekrar salona alındı.
Mağdurenin babası Y.B. ise "Ben bir babayım. Bu ruh hastası bir yaratık o zamanlar 13 yaşında olan kızıma bu eylemi yapmıştır. Keşke ben bu şahsı o zamanlar gebertseydim. Biz çok yakın komşuyduk. Ağzı süt kokan 13 yaşında bir kıza bunlar yapılabilir mi? Onun da bu yaşlarda çocuğu var. Benim yaşadıklarımı yaşamadınız. Ben taciz olarak bildiğim için o zaman sadece dövmüştüm, tecavüz olduğunu bilseydim kafasını koparırdım. Bu çocuğun bunu ispatlaması için videoya mı çekmesi lazımdı?" dedi.
"Benim ayakta duracak halim yok"
Sanık M.S. de kalp hastası olduğunu belirterek, "2003 ve 2013 yıllarında kalp krizi geçirdim. Benim ayakta duracak halim yok, ne tecavüzü, ne ruh hastası, ben kalp hastasıyım. Suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti yapılan yargılama sonucu sanığın suçunun sübut bulduğu gerekçesiyle sanığa ´çocuğun nitelikli istismarı´ suçundan 15 yıl 10 ay, ´kişiyi hürriyetinden yoksun kılma´ suçundan ise 3 yıl 9 ay olmak üzere 19 yıl 7 ay hapis cezası verdi. Yargıtay, kararı onarsa, sanığın cezası infaz edilecek. (İHA)