ABDULLAH GÜL ÜNİVERSİTESİ (AGÜ) AKADEMİSYENLERİ, EOG (GÖZ SİNYALLERİ), EKG (KALP SİNYALLERİ) VE EMG (KAS SİNYALLERİ) SİNYALLERİNİ TEK BİR KARTLA İŞLEMEYE OLANAK SAĞLAYAN DÜNYADAKİ İLK TÜMLEŞİK BİYO-SENSÖRÜ GELİŞTİRDİ. GELİŞTİRİLEN SENSÖR DAHA ŞİMDİDEN İS
Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) akademisyenleri, EOG (göz sinyalleri), EKG (kalp sinyalleri) ve EMG (kas sinyalleri) sinyallerini tek bir kartla işlemeye olanak sağlayan dünyadaki ilk tümleşik biyo-sensörü geliştirdi. Geliştirilen sensör daha şimdiden İsrail, Hindistan ve İspanya gibi ülkelere ihraç edilerek ülke ekonomisine katkı sağlamaya başladı.
Robotik kolların geliştirilmesinde de kullanılabilen bu sensör ile vücudunun bir uzvunu kaybetmiş insanlar için robotik protezler geliştirilebilecek veya ALS hastaları gibi uzuvlarını kullanamayan hastalar göz hareketleri ile bilgisayarlarını uzaktan kontrol edebilecek. Yine bu sensörün başka bir özelliği sayesinde kullanıcılar evlerine kendi EKG sistemini kurabilecek, vücudun herhangi bir bölgesindeki kas aktivitesini izleyebilecekler ve hatta bu tümleşik sensör ile geliştiriciler göz hareketleriyle bir dronu dahi kontrol edebilecek. Boyutları neredeyse bir kibrit kutusu büyüklüğünde olan bu sensör taşınabilir ve giyilebilir teknolojilerde de kullanılabilecek.
Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) akademisyenleri dünyada bir ilki gerçekleştirerek hem hastaların hayatlarını kolaylaştıracak hem de ülke ekonomisine katkı sağlayacak bir ürün geliştirdi. EOG (göz sinyalleri), EKG (kalp sinyalleri) ve EMG (kas sinyalleri) sinyallerini tek bir kartla işlemeye olanak sağlayan dünyadaki ilk tümleşik sensör sayesinde bir uzvunu kaybetmiş insanlar için robotik protezler geliştirilebilecek veya ALS hastaları gibi uzuvlarını kullanamayan hastalar göz hareketleri ile bilgisayarlarını uzaktan kontrol edebilecek. Yine bu sensörün başka bir özelliği sayesinde kullanıcılar evlerine kendi EKG sistemini kurabilecek, vücudun herhangi bir bölgesindeki kas aktivitesini izleyebilecekler ve hatta bu tümleşik sensör ile geliştiriciler göz hareketleriyle bir Drone’u dahi kontrol edebilecek. Geliştirilen sensör İsrail, Hindistan ve İspanya gibi ülkelere ihraç edilerek ülke ekonomisine de katkı sağlamaya başladı. EOG, EKG ve EMG olmak üzere 3 farklı türde sinyalin tek bir kartla işlenmesine olanak tanıyan ve ’MaM Sense’ adı verilen biyosensör, AGÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi Levent Yavuz’un kurduğu biyomedikal cihazlar, savunma sanayi, güç sistemleri ve yapay zeka uygulamaları olmak üzere çeşitli sektörlerde ürünler geliştiren ’MaM High Tech’ adlı şirket tarafından geliştirildi. Sensörün geliştirilmesinde şirket kurucusu Araştırma Görevlisi Levent Yavuz’la birlikte mühendis ekibinde yer alan AGÜ’den Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri Orhan Demirci, Ahmet Faruk Aslantaş ve Mustafa Turhan görev alırken, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Yılmaz ile Doç. Dr. Ahmet Önen de geliştirme sürecine destek oldu. Dünya pazarında bu özellikleri gerçekleştirebilen en ekonomik kart olan sensör aynı zamanda biyosinyallerin alınması ve izlenmesinde hem ülkemizde hem de dünyada ilk tümleşik sensör olma özelliğini taşıyor.
Vücudunun bir uzvunu kaybetmiş insanlar için robotik kolların geliştirilmesinde kullanılan bu sensörler ile çeşitli bilimsel çalışmalara katkı sağlanacak, aynı zamanda göz hareketlerini kullandırarak felçli bir hastanın iletişim kurabileceği platform geliştirilip, ALS hastasının bilgisayarını uzaktan gözleriyle kontrol edebilmesi sağlanacak. Ayrıca kullanıcılar evlerine kendi EKG sistemini bile kurabilecek, EMG özelliği ile vücudun herhangi bir bölgesindeki kas aktivitesini izleyebilecek ve hatta göz hareketleriyle bir dronu dahi kontrol edilebilecek. İşletim sisteminden bağımsız olarak çalışabilen bu sensör aynı zamanda mikrokontrolcülerle kullanılabilecek şekilde dizayn edildi. Bu kartla birlikte firmanın geliştirdiği yazılım da tamamen açık kaynak kodlu olarak şirketin internet sayfasında paylaşıldı.
’MaM Sense’ adı verilen bu ürün İsrail başta olmak üzere üretiminin ilk haftasında Hindistan, İspanya gibi ülkelere ihracat gerçekleştirerek ülke ekonomisine katkı sağlamaya başladı.