Abdullah Gül Üniversitesi, bu yıl ilk defa dahil edildiği 2024 QS Avrupa Üniversiteler Sıralaması’nda 445’inci oldu. AGÜ; İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki Türk üniversiteleri arasında ilk 500 içinde listelenen tek üniversite oldu.
Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ), uluslararası başarılarına bir yenisini daha ekledi. 2024 QS Avrupa Üniversiteler Sıralaması’nda 445’inci sırada yer alan AGÜ, Avrupa’nın en iyi üniversiteleri arasına girdi. AGÜ; listedeki Türk üniversiteleri içinde ise 14’üncü sırada yer aldı. İngiltere merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu Quacquarelli Symonds (QS), (QS University Rankings Europe 2024) yayınladı. Sıralama, üniversitelerin küresel tanınma, araştırma becerisi, öğretim kaynakları, uluslararasılaşma, makale başına atıf, akademisyen başına düşen makale, uluslararası akademisyen oranı ve uluslararası öğrenci çeşitliliği gibi birçok kritere göre yapıldı. 42 ülkeden çok sayıda üniversitenin değerlendirildiği sıralamada AGÜ, Avrupa’nın en iyi üniversiteleri arasına girerek listede 445’inci sırada yer aldı. Türkiye sıralamasında ise toplam 72 üniversitenin dahil edildiği listede AGÜ, birçok araştırma üniversitesini de geride bırakarak 14’üncü sırada yer aldı. İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki üniversiteler arasında ilk 500 içinde listelenen tek Türk üniversitesi olan AGÜ, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) araştırma üniversitesi olarak belirlediği 23 üniversitenin 11’inden daha iyi bir derece elde etti. Abdullah Gül Üniversitesinin uluslararası bir başarı daha elde etmesinin kendilerini ziyadesiyle memnun ettiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Cengiz Yılmaz; AGÜ’nün araştırma üniversitesi olarak değerlendirilmesi gerektiğine dair itirazlarının bu sıralamayla müşahhas destek kazandığını vurguladı.
Rektör Yılmaz, “Üniversitemiz Avrupa’nın en iyileri arasında gösterilmesinin yanı sıra listede Türkiye’den yer alan araştırma üniversitelerini bile geride bırakarak, üniversitelerin önemli bir misyonu olan araştırma çıktılarındaki yüksek performansını da ortaya koydu. Araştırma üniversiteleri belirlenirken toplam araştırma çıktılarına bakılıyor ve doğal olarak eski ve büyük üniversitelere avantaj sağlayan bir yöntem uygulanıyor. Halbuki ağırlıklı olarak öğretim üyesi başına üretilen araştırma çıktılarına bakılsa, AGÜ gibi genç ve yeni nesil üniversitelerin nasıl parladığı ortaya çıkar. Üstelik araştırma üniversitelerine sağlanan ek kaynaklar bu yeni nesil üniversitelere aktarılsa oradan üreyecek araştırma çıktıları da çok daha hızlı ve hedefe uygun olarak şekillenecektir, kamu kaynakları çok daha etkin kullanılmış olacaktır; QS gibi saygın bir derecelendirme kuruluşunun sıralamasında AGÜ’nün bu niteliklerinin tescil edilmiş olması bu anlamda da çok önemli” şeklinde konuştu.