Yeni adli yılın başlaması nedeniyle Baro Başkanlığı, Cumhuriyet Başsavcılığı ile Adalet Komisyonu ve İdari Yargı tarafından resepsiyon düzenlendi.
Düzenlenen resepsiyona Vali Süleyman Kamçı, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ercan Teke, 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanı Hv.Plt.Tuğg.Selçuk Aygün, Kayseri Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mustafa Arslantürk, Kayseri Baro Başkanı Cavit Dursun, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Güven, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Rektörü Kerim Güney, İl Emniyet Müdürü İbrahim Kulular, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Hüseyin Bekmez, ilçe belediye başkanları, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri ile hakim ve savcılar katıldı.
Programda konuşan Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mustafa Aslantürk, "2017-2018 adli yıl açılış töreni, her hizmetin ve her görevin bir sonu vardır. En üstün varlık insan olarak kabul edilmiş. Onun huzuru ve güvenliğini sağlamak üzere devletler adalet üzere kaim olmuşlardır. Osmanlı gibi uzun yaşamış devletlerin adil oldukları sürece varlıklarını devam ettirdikleri bilinmektedir. Öte yandan devlet işleyişinin sürekli etkin bir biçimde denetlenmesi devletlerin ayakta kalmasının önemli kriterlerinden biridir.
Anayasada, Türkiye Cumhuriyetinin demokratik laik bir devlet olmasının yanında hukuk devleti olduğu da açıkça vurgulanmıştır. İşte bu bağlamda adli yıl açılışı içinde yargıyı ayakta tutan hakim ve savcı arkadaşlarıma başarılar diliyorum" dedi.
Kayseri Barosu Başkanı Cavit Dursun, "Adli yıl 1 Eylül´de başlamıştır. Yeni adli yılın ülkemizde hukuki güvenliğe, hızlı adil ve bağımsız ve tarafsız bir yargıya ve güçlü bir savunmaya vesile olmasını temenni ediyorum. Ancak bu temenninin gerçekleşmesi için toplumdaki her kesimin emek çaba ve özveri inancına ihtiyacımız bulunmaktadır" dedi.
Dursun, "Siyasi irade ve devlet yöneticilerinin, yargı erkinin eşitler arasında birinci erk olduğuna, kuvvetler ayrılığına, adalet, liyakat ve eşitlik kavramlarına ve evrensel yargı kurallarına inanmaları ve saygı göstermeleri şarttır. Hakim ve savcılarımızın teminat ve güvenceleri bu nedenle tam olarak sağlanmalı. Savunma hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalı" ifadesinde bulunarak şu şekilde konuştu:
"Yasalar yapılırken yargı organlarının görüş ve önerileri öncelikle dikkate alınmalı. Barolar ve avukatların tam bağımsızlığı sağlanmalı, hakim, Cumhuriyet Savcısı ve avukatların ise aynı yolun yolcusu ve hizmetkarları olduklarını unutmadan hukukun tüm evrensel ilkelerini benimseyerek, karşılıklı saygı ve meslek kurallarına tam bir inanmışlıkla beşer olan hiçbir şeyin önünde eğilmeden, korkmadan görevlerini ifa etmeleri gerekmektedir. Tüm hukukçuların hiçbir menfaat, makam, siyasi görüş, güç, tarikat ve mezhepsel, konu, grup gibi hususlara bakmadan ve takılmadan sadece evrensel ve mesleksel adalet ve yargı ilkelerine inanmaları ve bu uğurda yılmadan cesaretle mücadele etmeleri en temel kural ve ilkemiz olmalıdır. Tüm insanlarımız kendileri veya grupları için değil, herkes için evrensel ve adalet ilkesini istemelidir. Toplumun tüm katmanlarının adalet, savunma, eşitlik ve hukuk ihtiyacını en üst perdeden talep etmelidir. Kuvvetler ayrılığı prensibinde yasama, yürütme ve yargı üç eşit erktir. Ancak yargı erki eşitler arasında birincidir. Yargı erkini oluşturan iddia, savunma ve karar sac ayağında ise yargıyı adil, insani ve hukuki yapan savunmadır. Savunmanın olmadığı bir yargı engizisyondur. Bu nedenle yargı erkinin olmazsa olmazı savunmadır.
Eğer hukuku uygulamazsanız. Eğer hukuku uygulamazsanız, savunma hakkı vermezseniz suç isnadında bulunulan sanığı bile cezalandıramazsınız. Öyle bir hukuk düzeni kurmalıyız ki bırakın kamuoyunu sanığın kendisi bile adil yargılandığına inanmalıdır. Adil olmak kadar önemli olan bir diğer hususta adil gözükmektir. Çoğu kez adil gözükmek adil olmanın da ötesine geçmektedir. Hukuku ve hukukun ilkelerini savunmak, suçu ve suçluyu savunmak değildir. Tam tersine at izini it izinden akı karadan, yaşı kurudan ayırmanın tek yolu sadece ve sadece hukuk, savunma ve adalettir."
Anayasa Komisyon Başkanı, 1.Ağır Ceza Mahkeme Başkanı Dursun Büyükbaş ise konuşmasında, "Adalet mülkün temelidir. Adalet insanların bir arada yaşama şekli olan toplumu oluşturan ruhtur. Adalet özlemine nasıl ulaşacağız. Tek şekli iyi şekilde örgütlenmiş, hukuk sistemi ve hukuk devletidir. Bağımsız devletin en önemli özelliklerinden biri de bağımsız yargıdır. Yargı meşruiyetini milletinden alır. Onun adına yargılama yetkisini kullanır. Bu yetkiyi kullanırken hukukun evrensel genel ilkelerine riayet edecektir. Ancak meşruiyetini aldığı milletin varlığı, bütünlüğünü korumada tarafsız kalamayacaktır.
Yargı teşkilatı, yargı idaresi önce kendi vücudundaki kanserli hücreleri temizlemiş sonra devletin diğer kurumlarındaki kanserli hücreleri temizlemek için çalışmaktadır" dedi. (İHA)