MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ (MHP) GENEL BAŞKAN YARDIMCISI İSMAİL ÖZDEMİR, GEÇTİĞİMİZ YIL TBMM'DE GÖRÜŞÜLEN VE TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'YA YAPILACAK OLAN SINIR ÖTESİ ASKERİ HAREKAT İÇİN CHP VE HDP'NİN 'HAYIR' DEDİĞİNİ, İYİ PARTİ MİLLETVEKİLLERİNİN MECLİS'TEN ÇIKIŞ
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, geçtiğimiz yıl TBMM’de görüşülen ve terör örgütü PKK’ya yapılacak olan sınır ötesi askeri harekat için CHP ve HDP’nin ’hayır’ dediğini, İYİ Parti milletvekillerinin Meclis’ten çıkışta tezkerenin uygun olmadığını ifade ettiklerini hatırlatarak, "CHP ve İYİ Parti’nin HDP ile pazarlık yaptığı kuşkular gerçeğe dönüşmeye başlamıştır" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, seçim çalışmalarına Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde milletvekili adayları Ergün Eryılmaz, Ertuğrul Yücebaş ve Batuhan Berke Başpınar ile birlikte devam etti. MHP Kayseri İl Başkanlığı binasına asılan poster ile ilgili olarak açıklama yapan İsmail Özdemir, "Kalkıp ’Selahattin Demirtaş’ın serbest kalmasını istiyorsanız CHP ve bana oy verin’ diyen de Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisidir. İşte o yüzden suretler aynıdır, birbirinden farkı yoktur. Ne yaparsanız yapın bu kirli suretinizi her zaman Milliyetçi Hareket deşifre edecek ve Türk Milletine gerçekleri anlatmayı sürdürecektir" diye konuştu. Özdemir, "14 Mayıs’a gittiğimiz bir süreçte Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti ile birlikte var olan Cumhur İttifakı’nın karşısında olan diğer siyasi partiler ve Türkiye’nin hasmı olan, Türkiye’nin bölgesinde yürüttüğü faaliyetlerden rahatsızlık duyan, bağımsız politikalarımızdan rahatsızlık duyan ülkeler öncelikli olarak dikkat ederseniz birincisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni ikincisi ise Cumhur İttifakı’nı hedef alıyorlar. Türkiye’de artık askeri darbeyle yönetimi değiştiremeyeceğini açıkça ifade edenler, örneğin ABD Başkanı’nın söylediği gibi Türkiye’de muhalefeti desteklemek suretiyle netice almayı umanlar bir stratejiyi benimsemeye başladılar. CHP, İYİ Parti, Saadet, DEVA gibi ne kadar yapı varsa, bu milletin muktesebatıyla uyuşmayan ne kadar parti varsa hepsini yanlarına almak suretiyle Cumhur İttifakı’nın karşısında durdular. Bunlar, ’Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi Türkiye’ye getireceğiz diyorlar" ifadesinde bulunan Özdemir, "Biz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye’yi daha da ileriye götürelim, geleceğe taşıyalım diyoruz. Ama bu siyasi partilere bakıyorsunuz, Türkiye’yi daha da geriye götürme, koalisyon zamanlarına, kaos, kriz ve kargaşaların olduğu döneme hapsetme arzusu içindeler" şeklinde konuştu.
CHP, İYİ Parti ve diğer siyasi partilerin Türkiye’yi geriye götürmeyi murat ettiklerini dile getiren Özdemir, “Bugün Cumhurbaşkanı’nı, Türkiye’yi yönetme sorumluluğunu taşıyan kişiyi seçme yetkisi vatandaşımızdadır. Pekala Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem diyerek bu gün sizlerin karşısında bulunan CHP, İP ve diğer siyasi partilerin ne yaptığını düşündünüz mü? Murad ettikleri sizin elinizde olan, Türkiye’yi kimin yöneteceğine karar verdiğiniz iradeyi ve kuvveti yeniden sizden alarak kendi ellerine geçirmek ve kulaklarına kim ne fısıldıyorsa onu yapmaktır. Buna müsaade edilebilir mi?” ifadelerini kullandı. Özdemir, CHP ve İYİ partinin terör örgütü PKK ve HDP ile giriştiği pazarlıklara dikkat çekerek; “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, geride bıraktığımız yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bir tezkere gönderdi. Bu teskerenin amacı ve konusu; Irak ve Suriye’den kaynaklı terör tehdidini bertaraf etmek üzere TBMM’den yetki istemekti. Bu tezkereye PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP ’hayır’ dedi. HDP ile birlikte kalktı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’de ’hayır’ dedi. Dolayısıyla buralardaki PKK terör örgütü üyelerine yönelik askeri harekat düzenlenmesin demeye getirdiler. İYİ Parti sözüm ona tezkereye destek verir gibi yaptı. Ama arka kapıdan çıkan milletvekilleri sosyal medya hesaplarından tweetler yağdırmaya başladı ve bu tezkerenin uygun olmadığını söyledi. Şimdi geldiğimiz noktada saflar açık ve net bir şekilde belli olmuştur. Olayı daha vahim kılan nokta ise şu olmuştur. CHP ve İYİ Parti’nin PKK terör örgütüyle ve HDP ile bazı pazarlıklar yaptıklarına dair kuşkular gerçeğe dönüşmeye başlamıştır. HDP’li bir milletvekili daha geçen hafta çıktı ve dedi ki; 15 Mayıs’ta biz İmralı’daki Abdullah Öcalan’ı serbest bırakacağız’ dedi. Neye göre dediniz? Neyin pazarlığını yaptınız PKK ile? Neyin görüşmelerini yaptınız? Varsın hainler iş birliği yapsınlar, varsın menfaatçiler güç birliği yaptığını zannetsinler. Biz de MHP olarak diyoruz ki hepsinin bileğini bükeriz, bize milletimiz yeter”. Özdemir sözlerine şu şekilde devam etti;
“Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri İl Binamıza, Kayseri İl Başkanlığımız bir poster astı. Bu posterden CHP rahatsız olmuş. Rahatsız olmasının gerekçesi ise Kemal Kılıçdaroğlu ile Selahattin Demirtaş’ın fotoğraflarının yan yana olmasıymış. Şimdi; ’Biz Abdullah Öcalan’ın heykelini dikeceğiz. Buna alışsanız iyi olur’ diyen terörist Demirtaş değil miydi? ’PKK’nın cenazesine gitmeyeni ben partiden atarım’ diyen terörist Demirtaş değil miydi? Katıldığı ABD’deki bir toplantıda ’PKK’yı biz terör örgütü olarak görmüyoruz’ diyen aynı terörist Demirtaş değil miydi? Hendek olaylarından hemen sonra onlarca vatandaşımızın katledilmesine sebep olan, insanları isyana teşvik eden, kardeş kanı döken aynı terörist Demirtaş değil miydi? Hepsi bu terörist Demirtaş’tı ama bu terörist için kalkıp ’Selahattin Demirtaş’ın serbest kalmasını istiyorsanız CHP ve bana oy verin’ diyen de Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisidir. İşte o yüzden suretler aynıdır, birbirinden farkı yoktur. Ne yaparsanız yapın bu kirli suretinizi her zaman Milliyetçi Hareket deşifre edecek ve Türk Milletine gerçekleri anlatmayı sürdürecektir. Girdiğiniz pis ilişkiler, giriştiğiniz kirli pazarlıklar, sürdürdüğünüz teslimiyetçi anlayışınız hiç şüpheniz olmasın hem bu dünyada hem öbür dünyada yakanızı bırakmayacak. Ama en önemlisi ne yaparsanız yapın 14 Mayıs’ta Türk Milletinin demokratik ve kutlu iradesini aşamayacaksınız."